5 Eylül 2014 Cuma

Onu ilk tanıdığımda 2008 yılındaydık. Önce bir arkadaşımın eski sevgilisi zannettim hiç yan gözle bakmadım çünkü yakın arkadaşlık bunu gerektirir, sonra öğrendim ki isim benzerliğiymiş.
Çamlıkta yuvarlak masada oturup şişe çevirmece oynuyorduk. O tam karşımdaydı. O ana kadar onunla ilgili hiç bir şey düşünmemiştim. Tek bir bakışına kadar. Evet ben o an da ona aşık oldum. O an da ona güvenebileceğimi anladım. Benim hayatım değişirken arkada Bengü - Hala çalıyordu. Ben şimdi ne zaman o şarkıyı dinlesem 8 Ağustos 2008, Çamlık'a dönüyorum.
Bizim kızlara hemen söyledim. Tabi üçümüz yan yanayız ama asla konuşmuyoruz sürekli mesajlaşmaca.. Herkes farkında ama biz yoo yooo diyip geçiştiriyoruz. Sonra arabaya bindik uzaklaşmak istediğimiz bir çocuk vardı başka yere gidiyoruz. Ben, o, iki kız arkadaşım arkada, arabayı kullanan bir erkek arkadaşımız ve yan tarafında oturan diğer arkadaşımız gidiyoruz. Virajlarda kızlar beni iyice ona doğru ittiriyor kalbim güm güm.

Sonra herkes indi arabadan ve her şeyi başlatan o konuşma aramızda geçti;

Ben: Yaa benim çok uykum geldi başımı omuzuna koyabilir miyim?
O: Tabii tabii

aradan bir kaç dakika geçti,

Ben: Böyle pek rahat değil, sen biraz daha dik otursan ben başımı dizine koysam olur mu?
O: Tamam hadi

Sessizlik, hissediyorum elini koluma koyucak ama çekiniyor. Sonra

O: Ya hadi konuşalım biraz ben sıkılırım sessizlikte.



ve biz bir daha isteyerek hiç susmadık.


4 Eylül 2014 Perşembe

Bir Psikologun Yaşamı

1. Eğer bizi kahve makinesinin basinda ya da sigara molasinda yakalarsaniz muhakkak hastalıklarınızla ilgili bir soru sorun. Bizim dünyada zevk aldığımız tek şey Psikolojidir ve molayi sizin sorularinizi yanıtlamak için verdik. 

2. Eğer yanımıza gelmeye üşeniyorsanız hemen bizi telefonla arayin. Telefondan sıkıntılarınızı anlamak gibi müthiş bir yeteneğimiz vardır. Ne de olsa yanımıza geldiğinizde de muhabbet edeceğiz.

3. Ayaküstü, merdiven aralığında, kapı arkasında veya asansörde karşılaştığınızda hemen sıkıntılarınızdan anlatmaya başlayın, biz her an sizi düşünürüz ve zaten asansöre de danışanlarla karşılaşabilmek için bineriz. 

4. Gazetede okuduğunuz asparagas psikoloji haberleri hakkında bizleri her fırsatta sıkıştırınız, çünkü gazeteciler her zaman psikoloji konularını bizlerden daha iyi bilirler, güncel takip ederler ve her yazdıkları doğrudur. Böylece bizlerin bilgisizliğini ve açıklarını yüzüne vurma fırsatını yakalamış olursunuz. 

5. Psikologlar sinirsiz insanlardır, hatta insan değil robotturlar, yorulmaz, uyumaz, tatil yapmaz ve sinirlenmezler. İstediğiniz kadar, hatta sonsuza kadar soru sorabilirsiniz, hatta sorduğunuz soruların cevaplarını dinlemek bile zorunda değilsinizdir, psikolog önceki soruya cevap vermekteyken, yeni soru sorabilirsiniz, psikolog buna hiç alınmaz. ÜSTELİK, psikoloğa sorduğunuz ve cevabını aldığınız konuda psikoloğun dediklerini uygulamak zorunda bile değilsiniz, ama iyileşmediğinizde psikoloğun dediklerini uygulamadığınız halde psikoloğa HESAP SORMA hakkınız vardır. 

6. Bize kolay kolay teşekkür etmeyin. Nasıl olsa para veriyorsunuz ve köle satın alıyorsunuz.

7. Bizim işimize “Ya oturduğu yerden dinleyip para alıyor” diye bakın, ne de olsa işimiz sadece dinlemek, muhabbet etmek. Ya da evli değilse “siz ne anlarsınız karı-koca ilişkilerinden” yada çocuğu yoksa "çocuğunuz olmadan nerden bileceksiniz” diye eleştirin. Erkek Jinekologlar çok doğum yaptıkları için bu işi daha iyi bilirler ya…

8. Bizlere danışmadan kendi kendinize her türlü tedaviyi yapabilirsiniz, hastalığınız daha da kötüye gittiğinde bizler sizi her durumda kurtarırız, sorun değil. 

9. Okuduğunuz her psikoloji kitabından birkaç satırı bulup bizimle tartışın bizler onun gibi başka kitaplar hiç okumamışızdır zaten. Ayrıca üniversiteyi de sırf geyik olsun diye bitirdik.

10. Bizlerin evine telefon ederek, biz evde yokken eşine yada ailedeki diğer bireylere hastalığınızla ilgili soru sorabilirsiniz, mutlaka bilecektir, ne de olsa bizim yakınımızlardır ya, bilirler..

NOT: Alıntı ve uyarlamadır.